DİLİ VURUYOR
DİLİ VURUYOR
Düşünce sayısız samimi dostun
Tekmesi yumruğu eli vuruyor
Sazın ihaneti sıdkından üstün
Mızrabı perdesi teli vuruyor
Dünyada güçlüler zulme saparken
İnsanlar parayı İlah yaparken
Akıllı aklını silah yaparken
Akılsız divane deli vuruyor
Dertler çeşmesinden abdest alınca
Bir sancı saplanır göğse kulunca
Kimsesiz zavallı bülbül olunca
Yaprağı dikeni GÜLü vuruyor
Farkı kalmamışken ölüyle leşin
Kalleşlik taksitle pusular peşin
Solumda devamlı yanan ateşin
Alevi dumanı külü vuruyor
Anlamı kalmamış alında terin
Eza kelebinin sızısı derin
Fırtına yüklenmiş kara kaderin
Dolusu yağmuru seli vuruyor
Cezası ağırken yazan kalemin
Rüşveti aranır masum selamın
Şansızlık denilen şansız kelâmın
Rüzgârı tayfunu yeli vuruyor
Merhametin Dar’da ipini çekip
İnsafın vicdanın boynunu büküp
Mertliği namertçe hedefe dikip
Köyü kasabası ili vuruyor
HİDDETÎ’yem artık bıkmışım candan
Umudum yok dünya denilen handan
Hakk’ı hakikâti hem de dört yandan
Şivesi lehçesi dili vuruyor
FİKRET OĞUZTÜRK
Yorumlar -
Yorum Yaz