DAĞLAR BENİ ÇAĞIRIR
DAĞLAR BENİ ÇAĞIRIR
Gelin tacı gibi başında çamlar
Kekik kokan dağlar beni çağırır
Karlar eridikçe gözyaşı damlar
Mahzun akan dağlar beni çağırır
Mekân olur nice gönül erine
Bayılırım kardan küpelerine
Gelin tülü gibi tepelerine
Duman çöken dağlar beni çağırır
Sayısız dervişe çektirdi çile
Sinesine gömdü Ferhat’ı bile
Köroğlu’na olan hasreti ile
Yürek yakan dağlar beni çağırır
Sonradan görmeler olmuş sahibi
Yamaçlar işgalde oyulmuş dibi
GÜLünden ayrılmış bülbüller gibi
Hasret çeken dağlar beni çağırır
Gelincik benekli çiğdem süsüyle
İçime hüzünler salar sisiyle
Rüzgârda çamların iniltisiyle
Dertli bakan dağlar beni çağırır
Kış soğuğu yazın döner serine
Yeşili ilaçtır gözün ferine
Yokluğu bağrımın orta yerine
Hançer çakan dağlar beni çağırır
Kaderi karadır silgisizlikten
Yamaçları kel kel bilgisizlikten
Nankör insanlarca ilgisizlikten
Boyun büken dağlar beni çağırır
HİDDETÎ’yem nerde benim dağlarım
Hani bülbül öten GÜLlü bağlarım
Dert vurur gam yıkar gizli ağlarım
GÜL’e diken dağlar beni çağırır
FİKRET OĞUZTÜRK
Yorumlar -
Yorum Yaz